SAMİ DAYANGAÇ


TÜRKÜLERİN ÖYKÜSÜ- KARA TREN

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


Gözüm yolda gönlüm darda

Ya kendin gel ya da haber yolla

Duyarım yazmışsın iki satır mektup

Vermişsin trene halini unutup

Kara tren gecikir belki hiç gelmez

Dağlarda salınır da derdimi bilmez

Dumanın savurur halimi görmez

Kan dolar yüreğim gözyaşım dinmez

Yara bende derman sende

Ya kendin gel ya da bana gel de

Duyarım yazmışsın iki satır mektup

Vermişsin trene halini unutup

Yıl 1915… Osmanlı’nın birçok cephede savaştığı, her türden levazımın gerekli olduğu gibi her şeyden önce savaşacak askerin de gerekli olduğu yıllar. Büyük kayıpların verildiği, gidenlerin geri dönmediği çoğunun akıbetinin bilinemediği günler… İnsanımız istasyonlarda sabahlıyor, ümitle beklenen kara trenler kara haber getiriyor çoğu zaman. Anaların, bacıların, eşlerin, gözleri ağlamaktan fersiz düşmüş çaresiz bir bekleyiş sürüyor… Bekledikleri bir defa ölmüş ama her kara tren gelişinde sevenler bir defa daha ölüyor… Yorgun, bitkin ve başı eğik kara tren acı bir çığlık atarak uzaklaşırken kadınların inadına yaşatmaya çalıştıkları ümitleri, o korkunç bekleyişleri de bir ağıta dönüşüyor…