SAMİ DAYANGAÇ


ATAMIZIN CENAZE NAMAZI

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


 

Ölüm belgesini imzalayanlardan Prof. Mehmet Kâmil Berk, Atatürk'ün çenesini ipek mendille, ayak başparmağını ise bandajla bağladı. Cenazesi erteleneceği için naaşı, Ankara'daki Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nden (GATA) bu amaçla gelen Patolog Prof. Lütfi Aksu tarafından mumyalandı. Daha sonra, kız kardeşi Makbule Atadan, yüksek rütbeli hükûmet yetkilileri ve memurları ve diğer nüfuzlu kişiler saygılarını sunmak için belirli zamanlarda gelirken vücudu dinlenmeye alındı.

Cenaze namazı kılınıp kılınmaması tartışıldı. Her nedense devleti yönetenler Atamıza dini tören yapılmasını istemiyor, şiddetle karşı çıkıyorlardı. Onlara kalsa sadece devlet töreni ile Atatürk ahirete uğurlanacaktı. Fakat rahatsızlığı sırasında yanından ayrılmayan kız kardeşi Makbule Hanım çok ısrar etti ”Ağabeyime dini tören yapılacak.”

Bu talep uzun tartışmalara neden oldu.

İlk başta dini bir cenaze töreninin yapılması öngörülmedi. Ancak sarayda birkaç gün kalan kız kardeşi Makbule Atadan, ağabeyinin cenazesi Ankara'ya nakledilmeden önce normalde olduğu gibi camide dini cenaze töreninin yapılması konusunda ısrar etti. Daha sonra, Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi tarafından cami dışında da İslamî bir cenaze töreninin yapılabileceğine ikna edildi. Dönemin Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi, dini törenlerin sadece camilerde değil başka alanlarda da yapılabileceğini ısrarla Makbule Hanım’a kabul ettirdi. Sormak gerekir, dini törenden, camide yapılacak törenden neden, kim rahatsız oldu?

Cenaze namazı, 19 Kasım sabahı yerel saatle 08:10'da İslam Tetkikleri Enstitüsü Müdürü Ord. Prof. Mehmed Şerafeddin Yaltkaya tarafından geleneksel Arapça değil Türkçe olarak kılındı. Dini tören sırasında fotoğraflara izin verilmedi. Cenaze namazına kendisine yakın kişiler, bazı generaller, din görevlileri, saray görevlileri ve on beş yıl Atatürk'ün yanında görev yapan Hafız Binbaşı Yaşar Okur katıldı. Yani Atamızın cenaze namazı küçük bir gurup katılımıyla Türkçe olarak kıldırıldı.

Atatürk'ün cenaze namazı 19 Kasım 1938 günü Dolmabahçe Sarayı'nda kıldırıldı. Cenaze aynı gün Yavuz Zırhlısı ile İzmit'e oradan da aynı günün akşamı 20:30'da Ankara'ya götürüldü. Ertesi gün (20 Kasım 1938) Ankara'da başta Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Meclis Başkanı Abdülhalik Renda, Başbakan Celal Bayar, hükûmet bakanları olmak üzere devlet erkânı tarafından karşılanan cenaze TBMM önünde hazırlanan katafalka konuldu. 21 Kasım 1938 günü yabancı devletlerden gelenlerin de katıldığı bir cenaze töreni ile Ankara Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine (katafalka) konuldu ve orada 4 ay katafalkta kaldı. Aynı günün akşamı Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Atatürk üzerine bir radyo konuşması yaptı. (21 Kasım 1938) Atatürk'ün naaşı Etnografya Müzesi'nde 4 ay katafalkta kaldıktan sonra, 31 Mart 1939'da defnedildi.

 

 

 

GÜNÜN SÖZÜ: Sana engel olmaya çalışanlar, başaracağına en çok inananlardır…